“Yanıt vermeye gerek yok” telkinlerini dinleyip “boş verip geçmek” de bir seçenekti. Ancak “iddia edilenler kabul edilmiştir” sayılmasın diye açıkçası biraz da istemeye istemeye tarihe not d... Devamını oku
Büyük oranda “kendilerini yaşıyorlar” bugünün taşıyıcıları. Elbette kendilerini bir ideolojiyle, davayla da tanımlıyorlar Devamını oku
“Nasıl olsa benim okurlarım aptaldır, ben neyi nasıl yorumlarsam onlar da hap gibi kabul ederler” diye düşünür, bizim 1881 model AKP tarafından modifiye edilmiş dalkavukbaşı Devamını oku
“Ben öyle demek istemedim”, “Aslında şunu demek istedim” cümleleri siyasetçinin açıklaması olamaz. O zaman “Onu deseydin” derler. Bir de “Laf ağızdan çıkana kadar sen ona, çıktıktan sonra da... Devamını oku
Koşullar ne kadar zorlaşırsa zorlaşsın, beş yıldan önce seçime gidilmesi (neredeyse) sadece Erdoğan’ın elinde. Kendisini seçime zorlayacak koşulların da büyük ölçüde, kaybetmesine yol açacağ... Devamını oku
Solun bir ezberi yok çünkü böyle bir rejimle daha önce mücadele etmedi ancak tereddüdümüz yok: Faşizme karşı birleşik cephe oluşturmak ertelenemez, devredilemez bir görevdir Devamını oku
Erdoğan’ın “seçimi kazandım” açıklaması hiç kuşkusuz hem büyük bir karamsarlık hem de büyük bir öfke yaratacak. Karamsarlığı gidermek, öfkeyi ise doğru hedeflere kanalize etmek ise kendiliği... Devamını oku
16 yıldır iktidar koltuğunda oturan hangi şahsiyet “Demokrasinin zorunlu sonucudur, saygı duyuyorum” deyip kenara çekilir, hele hele bu şahsiyet Erdoğan ise ve tüm süreci adım adım örüp mutl... Devamını oku
Görülmektedir ki HDP’nin Türkiye siyasetine dair bir yol haritası bulunmaktadır. Erdoğan kazandığında, bu çizgi (eğer değişmezse) bir anti-faşist cephe siyasetine doğru ilerleyecek, mu... Devamını oku
“Eski biçimde varlığımı devam ettirebilirim” tercihi, her türlü yanlışı göze alarak yeni dönemin arayışı içine girilmesinden çok daha “riskli”dir Devamını oku